AIDS hastalığının henüz bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır, öldürücüdür ve hızla yayılmaktadır. HIV virüsü bulaştıktan sonra ortaya çıkan AIDS belirtileri çok belirgin olmamaktadır. Bu belirtiler direkt olarak AIDS ’e özgü olmadığından diğer hastalıkların ve enfeksiyonların belirtileri ile karıştırılabilir. Eğer şüpheli bir cinsel temasınız olmuş ise HIV testi yaptırmak hem sizin hem de etrafınızdaki diğer insanlar için önem taşımaktadır. Birden fazla partner ile korunmasız cinsel ilişki yaşıyorsanız HIV testi yaptırmak daha da önem kazanmaktadır.

AIDS hastalığının sebebi olan HIV virüsünü tesbit etmeye yarayan bir çok aids testi ( hiv testi ) bulunmaktadır. HIV virüsünün vücuda girişinden itibaren bir kaç evre vardır, bu yazımızda; hangi evrede hangi aids testini yaptırmak gerektiği konusunda bilgiler bulacaksınız.

Merak edilen ve sıklıkla sorulan sorular şunlardır:

 

  • hangi AIDS testini yaptırmalıyım?
  • hangi AIDS testi en kısa sürede sonuç almamı sağlar?
  • hangi AIDS testi en doğru sonucu verir?

 

Günümüzde AIDS hastalığına sebep olan HIV enfeksiyonu yönünden tarama ve tanı amacıyla yapılan ilk ve en çok bilinen test Anti-HIV testidir. Bu testte virüse karşı vücudun salgıladığı antikorlara bakılır, yani indirekt bir testtir ve genellikle ELIZA metodu ile çalışılan bir testtir bu nedenle halk arasında “ELİZA, ELISA yaptırdım” şeklinde ifade edilir, oysaki ELIZA bir test değil, bir metoddur ve yüzlerce değişik test bu metodla çalışılır yani ELIZA = HIV testi demek değildir.

HIV virüsü vücuda girdikten sonra, bağışıklık sistemimiz bu virüs ile savaşmak için Anti-HIV antikorlarını geliştirir. Vücudumuz bunu hemen yapamaz yani virüs vücuda girdikten sonra Anti-HIV antikorlarını oluşturabilmesi için belli bir süre geçmesi gereklidir. Buradan da anlaşılacağı üzere Anti-HIV testinin pozitif çıkabilmesi için belli bir süre geçmiş olması gerekir. Dolayısıyla şüpheli bir cinsel ilişkinin hemen ardından AIDS Testi, Anti-HIV testinin bakılması anlamsızdır.

Peki şüpheli bir temasdan hemen sonra Anti-HIV testi yaptırmanın ne zararı var ?

Erken yapıldığı için vücut henüz Anti-HIV antikorlarını oluşturmamıştır dolayısı ile sonuç negatif çıkacaktır, yani HIV virüsü ile temas edilmiş bile olsa bir başka deyişle AIDS bulaşsa bile AIDS Testi sonucu “yalancı negatif” olarak rapor edilir ve kişi belki de erkenden tedaviye alınacakken sonucum negatif çıktı diye bir daha test yaptırmaz, HIV enfeksiyonu ilerler AIDS hastalığı gelişir.

Bu nedenle;
Şüpheli bir cinsel ilişki veya kan nakli gibi durumlarda HIV testi yaptırılacaksa ilk önce HIV Combo testi ( combi test ) yaptırılmalıdır. P24 Antijen ile birlikte HIV 1-2 antikorlarının aynı test içinde çalışıldığı, son derece güvenilir bir HIV erken tanı testidir. P24, HIV virüsün kendi yapısında bulunan ona özgü bir proteindir. Dolayısıyla AIDS testinin pozitif olması demek ( eğer test düzgün çalışılmış ise ) kişinin HIV virüsünü aldığını gösterir. P24 testi, virüs bulaşmasından sonra ortalama 10 ile 21.günde pozitif olur ve 90.güne kadar kanda kalır.

Anti-HIV antikorları ise ortalama 3 ile 8.hafta arasında kanda pozitif olur. Bununla birlikte Anti-HIV testinde sağlıklı bir sonuç elde etmek için 3 ay beklemek gerekir, yukarıda da belirttiğimiz gibi 3.aydan önce çıkabilecek olan bir negatif sonuç, Anti-HIV testi virüsün alınmadığını anlamına gelmez. Anti-HIV testinin 2.aydan önce bakılması bu nedenle uygun değildir. Anti-HIV testi sonucu Pozitif ise test tekrarlanır, yine pozitif ise yalancı pozitiflikler olabileceğinden ALTIN STANDART TEST olarak kabul edilen “Western Blot Testi” ile doğrulanır. Western blot testi HIV antijenleri olan gp41, gp120, gp160, p18, p24, p31, p40, p65 ve p55/51 ‘e karşı oluşmuş antikorları saptayabilir.

ELIZA yöntemi ile çalışılan Anti-HIV testi; sadece kanda HIV karşıtı antikor bulunup bulunmadığını söylerken, Western Blot testi ile HIV enfeksiyonu bulunan kişinin vücudunda virüsün hangi bölümüne karşı antikor oluştuğu da saptanır. Bu özellikle enfeksiyonun başlangıç dönemlerinde işe yarar çünkü virüsün bir çok antijenik yapısı vardır ve vücut erken dönemde ancak küçük bir bölümüne karşı antikor oluşturabilir. Ayrıca çoğu olguda hastalık ilerleyip bağışıklık sistemindeki yıkım yani Th lenfositlerinde düşüş arttıkça, virüsün çekirdek proteini olan p24 ‘e karşı oluşmuş antikorlarda azalmaya başlar veya tümüyle kaybolur. Bu nedenle Anti-HIV veya p24 testi pozitif çıkmış ise Western blot ile doğrulama yapılmadan hastaya kesin rapor verilmemelidir.

Belki de en pahalı AIDS testi metodu olabilir ama HIV tanısında en erken ve en sağlıklı bilgiyi “HIV RNA PCR testi” verir. Bu test ile virüsün genetik yapısı çoğaltılarak ölçülebilir ve tanımlanabilir duruma getirilir. Bu test ile henüz antikor oluşmadan HIV virüsünü kanda yakalama şansı vardır. Şüpheli temastan ortalama 10 gün sonra HIV PCR testi ile kanda virüs varlığı saptanabilmektedir. 28.günden itibaren PCR testinin virüsü saptama duyarlılığı %98-100 gibi yüksek orana ulaşmaktadır.

Özetlemek gerekirse;
HIV RNA testide 10.günde pozitif olur ama 1.ayda bakılırsa %100’e yakın net sonuç verir.

Erken aids / hiv tanısı için şüpheli temastan en erken 21 gün sonra p24 testi yaptırılmalıdır. Sonuç Negatif ise sorun yok demektir, Western Blot Testi ile doğrulanarak hastaya kesin sonuç verilebilir.

3.aydan önce ise Anti-HIV baktırmak yalancı negatiflik açısından riskli ve yetersiz olduğundan tavsiye edilmez.

Dünya sağlık örgütü şüpheli ilişki söz konusu olduğunda, testler negatif bile olsa 6.ayda test tekrarı önerir, bu sebeple p24 veya HIV RNA testiniz negatif olsa bile 6.ayda tekrar bir Anti-HIV baktırmanız tavsiye edilir.

HIV virüsünün erken tanısı için Aids Testi neden bu kadar önemli?

HIV ile enfekte olmuş bir kişi ilk başlarda diğer bir çok hastalığa benzeyen belirtiler gösterir ( grip, nezle, kansızlık, ateş, yorgunluk, başağrısı, ishal vs. ) Bu belirtiler direkt olarak AIDS ’e özgü olmadığından diğer hastalıkların ve enfeksiyonların belirtileri ile karıştırılabilir ve hastalık kaptığını anlamayan kişi hem tedavisini geciktirmiş olur hem de aktif olarak başkalarına virüs bulaştırabilir. Virüsle mücadele etmek için en iyi zaman enfeksiyonun ilk başladığı dönemdir.

Tanı ve veya tedavideki gecikme ile;

 

  • Virüs kendisini yenileyebilir
  • Mutasyonlar oluşabilir
  • Bağışıklık sisteminde gizlice yayılabilir.

 

Bir çok doktor erken teşhisde bu sürenin müdahale için ideal bir zaman olduğunu düşünürler, çünkü ilerleyen zaman içinde enfeksiyonun bağışıklık sistemine daha fazla zarar vereceğine ve böylece HIV’e karşı daha az yanıt verilebileceğine