Bebeğin yeni koşullara uyum sağladığı hayatın ilk dört haftasına (bir ay) yenidoğan dönemi denir.
Ülkemizde yılda bir buçuk milyon bebek doğmaktadır. Ancak doğan bebeklerin yaklaşık 50 bini yenidoğan döneminde kaybedilmektedir. Bu ölümlerin büyük çoğunluğu erken doğum ve uygun olmayan koşullarda yapılan doğumlar sonucu oluşmaktadır. Yaşanan kayıpların en az yüzde 50’sinin ise önlenebilir nedenlere bağlı olduğu bilinmektedir. Yenidoğan döneminde önlenebilir nedenlerle bu kadar çok kaybın yaşanması yenidoğan döneminin önemsenmesini gerektirmektedir.
Yenidoğan döneminde görülebilecek sorunların başında; solunum yetersizliğine sebep olan RDS (solunum yetersizliği hastalığı), doğuştan kalp hastalıkları, ameliyat gerektirecek bağırsak hastalıkları, menenjit, sepsis gibi mikrobik hastalıklar, erken, düşük ağırlıklı ya da iri doğum, genetik hastalıklar, zor doğum nedeni ile oksijensiz kalmaya bağlı beyin hasarları, yenidoğan sarılığı ve kan değişimi gelir.
“Yenidoğan Test Programları kapsamında nadir görülen, ancak bebeğin bedensel ve zihinsel gelişimini bozarak, yaşam kalitesini etkileyen rahatsızlıkların belirlenmesi amaçlanır. Bu testler, bebeğinizin doğumundan itibaren, 48-72 saati içinde, topuğundan birkaç damla kan alınarak yapılır.
Yenidoğanlara yapılan bu testlerle, hastalıkların erken teşhisi amaçlanır. Tarama testleri kapsamındaki hastalıklar, erken teşhis edildiği takdirde tedavi edilebilir niteliktedir.